kartalkaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kartalkaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

CENNETE GÖNÜLLÜ SÜRGÜN: AŞK

Hindistan’nın Yamuna Nehri’nin kıyısından zamanın yolcularına seslenen, duyanların kolay kolay unutamadığı bir öykü vardır.


Bir isyanı bastırmak için ordularıyla ülke dışına çıkan Babür İmparatorluğu'nun 5. imparatoru Şahcihan’a (1593- 1666) karısı Mümtaz Banu Begüm (diğer adıyla Mümtaz Mahal) de eşlik eder ancak isyan sırasında 14. çocuğunu dünyaya getirirken vefat eder. (Hindistan’da çocuk doğururken ölen kadınların kutsal olduğuna inanılır.)



Mümtaz Mahal’e 16 yaşındayken aşık olmuş ve evlenmek için 5 yıl beklemiş Şahcihan sevgilinin gidişiyle yıkılır. Mümtaz Mahal, Sultan’ın gözünün feridir. O gidince gözlerinden fer, dizlerinden derman çekilir.


Eşinin ölümünü takip eden sekiz gün boyunca yemeden, içmeden kesilir, dokuzuncu gün dairesinin kapısını açıp dışarı çıktığı zaman saçlarının bembeyaz olduğu, iyice çöktüğü görülür. Uzun süre hüzün saraylarında beslenir Şahcihan’ın gözyaşları..



Sevgilinin ani gidişi Sultan’ı o kadar kederlendirir ki, ölmeden önce eşine kendisini sonsuza kadar hatırlatacak bir eser yaptırmasını vasiyet eden Aşk’ı için dünyanın en güzel mimarî eseri olan, ikinci bir örnek göstermekte zorlanacağımız, aşkın mabedinin, Tac Mahal’in yapılması için harekete geçer.

Şahcihan’ın gönlündeki sevginin büyüklüğünü sonsuzluğa kavuşturan cennet saraylarından bir saraydır Tac Mahal. Bu sebeple hiçbir masraftan kaçmaz, imparatorluğun malvarlığının büyük bir bölümünü bu eşi benzeri olmayan eser ve sevgilisinin hatırası uğruna harcar.


Şah o zamanki başkente adını veren Agra’daki kalenin neresinden bakılırsa bakılsın görülebilecek bu devasa eser için dünyanın her yerinden mimarlar çağırır, projeler ister. İstanbul'dan gelen mimarların projesine gönlü yatar ve aşk sarayı, Kuran’da tarif edilen cennete uygun olarak İbni Arabi’nin sırlar geometrisinin etkisi altında tasarlanarak 22 yılda tamamlanır. Etrafındaki dört nehir, içinden süt, şarap, su ve bal akan dört cennet ırmağını simgeler.

Zümrüt, yakut, pırlanta işlenmiş duvarlar

Yapımında parlak, ince mavi damarları olan beyaz mermer kullanılır. Yasin suresinin tamamı anıtın dört yanına nakış nakış işlenir.
Beyaz mermerden dört minareye sahip yapıda, günde yirmi bin işçi çalışır. Yüz binlerce akik, sedef ve firuze gömülü duvarlarına 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci, büyük bir özenle, beyaz mermere oyulan çiçek ve demet gibi desenlerin içine yerleştirilir.
Böylelikle saray güneşin geldiği açıya göre değişen pembe sarı, açık leylak, krem gibi renklere bürünür, dolunaylı gecelerde bile aydan daha parlak görünür ve o günden beri yıldızlar yağar üstüne..

Ana girişinde yazılı ayet: “ Gir Cennetime”

Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Tac Mahal, girişindeki “gir cennetime” ayetiyle karşılar konuklarını. Mümtaz Mahal’in beş asırdır uyuduğu dev anıt mezar bugün “sonsuz aşk”ın simgesi, dünyanın en güzel “aşk türbesi”.



Kuşkusuz ‘başlangıç’ta da aşk vardı, biraz anlam ve şekil değiştirse de yaşadığımız yüzyılda da var. Bazen diğer yarım deriz, bazen ruh eşim. Her ne şekilde isimlendiriyor olursak olalım aşk, “en” olanı arar. Bir uçurumun ucu kadar en. Sayısızın içindeki sayıyı, tek olanı arar. Herhangi bir teki değil; niceliğin içindeki niteliği; belirsizlik içindeki belirlenmiş olanı arar. Şayet bulmuşsak onu, ne kadar şanslı olduğumuzu bize her daim hissettirendir aşk..


Cennete gönüllü sürgündür bir bakıma. Dibe indiğinde bile yüzeyde kalan herşeydir. Asırlardır tüm asaletiyle bestecilere, şairlere, yazarlara ilham olandır aşk, dizelerden, bestelerden, satırlardan en özenli, en lütufkar şekilleriyle dökülendir..


Aşk unutmamaktır. Hatırlamak ve hatırlatmaktır sevdiğini yıllar geçse de. Ömrü saatlere sıkışmış kelebek telaşıyla ordan oraya koşuşturarak yaşarken, bu yıl siz de unutmayın, hatırlayın sevginizi, sevgilinizi..Kendinize Şahcihan kadar olmasa da unutulmayacak bir aşk sarayı inşa edin gönlünüzde.


Her yıl 14 Şubat’ta kutlanan Sevgililer Günü bu yıl Pazartesi gününe denk geliyor. Sevgililer ve sevgilerini tazelemek isteyenler için haftaiçi gidilebilecek İstanbul’daki alternatif mekanların yanısıra haftasonu kutlamayı düşünenler için de İstanbul çevresindeki romantik mekan ve etkinlikleri sizler için derledim. Hepinize aşk dolu, sevgi dolu bir yıl dilerim.

KARTEPE


Karın bütün güzelliğini sergilediği 1700 metre zirvede, gündüz sevgilinizle kayak yapmak, karlar üzerinde koşuşturmak ve eğlenmek, akşam da başbaşa, şömine karşısında şarabınızı yudumlamak ve aşkınızı yaşamak istiyorsanız Kocaeli Maşukiye'deki The Green Park Resort Kartepe sevgililer günü için güzel bir seçenek.

ABANT

Büyük Abant Oteli Cumartesi günü 2011’e özel ‘Sevgililer Günü Galası’ düzenliyor. Gala yemeği öncesinde keman eşliğinde sevgililer günü kokteyli ile başlayacak gecede Murat Başaran sahne alacak. Göl ve orman manzaralı oda seçeneği sunan otelin çevresinde sabah kahvaltısından sonra karda yürümek keyifli olacaktır.


ŞİLE


İstanbul’a 45 dk. mesafedeki Şile, doğayla kısa ve zahmetsiz buluşmak isteyenler için değerlendirilebilecek bir alternatif. Özellikle Ömerli ve Darlık barajları arasında yer alan, meşe, kayın ve çam ormanları ile çevrili Ulupelit köyündeki Lavanda Otel, her detayı düşünülerek hazırlanmış şömineli özel odaları ve şef Emre Şen’in hazırladığı romantik akşam yemeği ile bu yıl ağırlayacağı misafirlerini bekliyor.
Taş duvarları ve kış bahçesiyle sizi büyüleyecek masal gibi bir sevgililer günü için Lavanda Otel’i atlamayın.


SAPANCA

İstanbul’a bir saat mesafedeki Güral Sapanca Welness, Osmanlı’dan günümüze gelen tarihi ‘bal masajı’ uygulamasıyla ünlü. Hem huzurlu, sakin, romantik bir sevgililer günü hem de masaj, spa, welness hizmetleriyle sağlıklı bir haftasonu geçirmek istiyorum diyenler için oldukça şık bir program olabilir.


Oldukça zengin mutfağı ile Sevgililer Günü’ne özel gala yemeği ve sabaha kadar eğlenebileceğiniz bar ve bistrosuyla hizmet veren otelde sabah ormanlık alanda yürüyüş yapabilir, bol bol oksijen depolayabilirsiniz.
Kartepe Kayak Merkezi’ne her gün ücretsiz servis hizmeti sunulan otelin ‘buz pateni’ pisti de bulunuyor.

AĞVA

İstanbul'un en güzel köşelerinden biri olan Ağva’yı hâlâ gitmediyseniz Sevgililer Günü sizin için güzel bir bahane olacak. Ağva İstanbul'un yoğunluğundan kaçarak, sessiz sakin bir gün geçirip, aşkınızı tazelemek için dört mevsim gidilebilecek cennet mekanlardan.
Çevredeki otellerin çoğu aile işletmesi ve müdavimleriyle adeta aile gibi olmuşlar.

Greenline Guest House Hotel Şile–Ağva arasındaki dağ yolunu takip ettiğinizde Ağva girişinde bulunan şirin bir otel. Geniş bir bahçesi var, şöminesi bulunan kapalı restoran ve iskele restoranından oluşuyor.
Bir diğer seçenek Paradise Pansiyon & Bar Restaurant. Göksu Deresi kenarındaki mekanda, orman ve denizin kucaklaştığı nehir manzaralı restoranın yanıbaşında huzurun tadını çıkarabilirsiniz.

Keyfine düşkün aşıkların en mutlu olacakları yerlerden biri de Tranquilla Nehir Evi. İsviçre dağ evlerine benzeyen ahşap evler, ördeklerin gezindiği huzurlu bahçe, hamak ve salıncak keyfi istiyorsanız bu pastoral manzarayı kaçırmayın. Akşamları nehrin üstündeki salla karşıya geçen ışıklarla süslenmiş salı gidip gelirken seyretmek ise ayrı bir zevk.
BEYKOZ

Saklıköy Country Club şehirden uzaklaşmak için fazla vaktiniz yoksa İstanbul il sınırları içerisinde ama atmosfer olarak binlerce kilometre uzaklıkta hissi veren doğa aşığı çiftler için düzenlenmiş bir konsepte sahip.
Organik ürünlerden oluşan yemeklerini ve özellikle zeytinli ekmeği denemenizi salık veriyorlar.

SİLİVRİ


İstanbul’a en yakın romantik adreslerinden biri de Klassis Resort Hotel. Sevgililer Günü’nü Cumartesi kutlayacak otelde pop sanatçısı Altay sahne alacak. Gün içersinde her anı dopdolu yaşamak ve güne özel menüsü ile kadeh kaldırmak isteyenler için tüm detaylar düşünülmüş. Bu çok özel gecenin sabahında, sevgilileri denize karşı brunch keyfi bekliyor.


POLONEZKÖY

Sevgililer Günü’nü şehrin sıkıcı atmosferinden sıyrılıp Polonezköy’de modernize edilmiş köy havasında, şömine başında, şarap ve hoş bir yemek eşliğinde geçirmek istiyorum diyenler! Doğayla başbaşa, romantik bir gece ve arkasından canlı müzik için Legend Otel tercih edilir bir alternatif.
Yemeklerde “dalından tabağa” konseptini işleyen otelin kış bahçesinde organik mutfağından lezzetlerin sunulduğu sabah kahvaltısının keyfini çıkarıp ardından SPA, Welness, ATV turu hizmetlerinden faydalanabilirsiniz.

Polonezköy’de bir başka mekan da Polka Country Hotel. İstanbul’un yanıbaşında İstanbul’a hiç benzemeyen bir yer. Küçük bir Orta Avrupa kır oteli gibi. Polka usulü sarma bonfilesi, kestaneli pastası, şekerli ve şekersiz vişne likörü meşhur.

Polonya yemeklerinin tadına bakmak, ponçki tatlısı, lahanalı mantarlı börek proşki ve peynir köftesini denemek, değişik şarap türlerinin yanısıra wisniak denen ceviz likörü ve evyapımı likörleri şömine başında yudumlamak isteyenler için güzel bir seçenek. Kahvaltıda ev yapımı reçelleri, özel polka poğaçasını tatmanızı öneririm. Kahvaltı sonrası kolay bir parkura sahip ormanda yürüyüşe çıkabilirsiniz.

KARTALKAYA

Türkiye'nin popüler kayak merkezlerinden olan DorukKaya Ski&Mountain Resort, çam ormanları arasında, sonsuz beyazlığın ortasında renkli, çılgın eğlenceler ve sınırsız heyecanlar sunan bir diğer seçenek.
Bolu Kartalkaya'daki konumu itibariyle İstanbul 'dan kısa sürede ve kolaylıkla ulaşıma olanak veren otelde hoş vakit geçirebilir, kayak sonrası havuz ve spa keyfi yapabilirsiniz. Dorukkaya'nın parlayan mekanı Chocolate Apres Ski 12-13 Şubat’ta DJ'ler eşliğinde muhteşem bir parti düzenleyecek.

Şehirden uzaklaşamayan ancak özel bir gece yaşamak isteyenlere İstanbul’dan alternatifler..
Sürmeli Otel

Akordion ve keman eşliğinde şampanya, şarap servisi, odaya 4 ayrı lezzetten oluşan afrodizyak menü, romantik bir akşam yemeği, çikolata,1 şişe şarap, egzotik meyveler, gül demetleri, dileyenlere DVD çalarda unutulmaz aşk filmleri, odada kahvaltı gibi seçenekler Sürmeli Otel’de.
Frederic’s Akaretler


Efsanevi ”Steak&Lobster” restaurantı Frederic’s özel menüsü ile Sevgililer Günü’nün romantik ortamında aşkınıza ortak olacak. Bu unutulmaz gün için özel olarak hazırlanan seçkin menüde 'Ballı ve Kuşkonmazlı, 6 Baharatlı Mousse'tan ‘İstiridye ve Kırmızı Meyveli Vinaigrette’e, ‘Kızıl Körili Istakoz ve Çikolatalı Meksika Biberi Izgarası’ndan ‘Acı Çikolata ve Yaseminli Güllü Macaron’a kadar başka yerde bulamayacağınız lezzetler aşkınıza eşlik edecek.


Portofino Stage

Usta şeflerin özel malzemeler kullanarak hazırladığı Akdeniz Mutfağı’nın birbirinden lezzetli yemeklerine ev sahipliği yapan Portofino Stage sevgililer gününe özel mönüsü ile göz dolduruyor.
Her Cumartesi olduğu gibi bu özel gecede de en güzel aşk şarkıları, Ferdi Özbeğen’in sesiyle aşkınıza edebilir. Geçmişin en güzel nostaljik parçalarını seslendirecek Ferdi Özbeğen ile doyumsuz bir akşam yaşamak ve romantik bir gece geçirmek için Portofino Stage'in bulunduğu Lares Park Hotel'de olmanız yeterli. Konaklamak isteyenler için ise Sevgililer Günü'ne özel açık büfe kahvaltı sunuluyor.

Lush Hotel

105 yıllık geçmişindeki ruhu ve dokusu tamamen korunarak, yeniden hayata döndürülen Lush Hotel, şehrin göbeğinde de keyifli zamanların geçirilebileceğini ispatlarcasına özgün, huzurlu ve keyifli bir akşam vaat ediyor. İstanbul’un tüm renklerini, içinde barındıran, Beyoğlu’na karakterini veren Sıraselviler Caddesi’nde, 12 numarada hizmet veren otelde, canlı müzik eşliğinde Sevgililer Günü yemeği, odaya şampanya ve çikolata tabağı, çift kişilik çikolata masajı, odada romantik karşılama gibi özgün seçenekler karşımıza çıkıyor.

Mia Mensa


Boğazın büyüleyici manzarası eşliğinde geçirebileceğiniz başka bir seçenek de Mia Mensa. Zengin menüsü ve şık dekorasyonuyla dikkat çeken restoran, Sevgililer Günü’nde çiftlere romantik bir akşam yemeği sunmaya hazırlanıyor.
İtalyan ağırlıklı menüsünde yer alan lezzetleri sevgililerin beğenisine sunan Mia Mensa Kuruçeşme’de.

Faces

Sevgililer gününe özel mönüsü ve mum ışığı ile aydınlatılmış romantik atmosferiyle Faces, sevgililere unutamayacakları bir gece hazırlıyor.
Mekanda gece boyunca DJ Ercan Erbaş en iyi aşk şarkılarını sizler için çalacak. Saat 04.00 kadar açık olan Faces’ta sevgilinizle sabaha kadar dans edebilirsiniz.
Derleyen: Hülya Meral

ZİRVEDE BEYAZ MUTLULUK


Bir fotoğraf karesi düşünün ki karşınızda karlı ve dik bir zirve var ve siz de karşısındaki zirvede kollarınızı açmış, gözleriniz kapalı, beyaz örtüyle kaplı manzaraya kanat açıyor, mis gibi havayı içinize çekiyorsunuz. Sonsuzluğu kucaklar, bulutlarla dans eder gibi..


Çevremdeki pekçok arkadaşıma “Kar sana ne hissettiriyor?” diye sorduğumda özgürlük, sonsuzluk, doğallık, saflık, bulutlarda uçmak gibi cevapların yanısıra en çok “mutluluk” cevabını aldım.
Kar, bizim gibi metropolde yaşayıp senenin birkaç günü beyaz örtüyü izleme fırsatı bulanlar için büyük oranda mutluluk kaynağı.
Yeniyıla gireceğimiz şu günlerde İstanbul’u kar kaplar mı bilinmez ama hepimizin kardan adam yapmak için sabırsızlandığına eminim:)



İstanbul’da geçireceğimiz beyaz mutluluk için birkaç gün yetmez, önümüz sömestr, kaymak, snowboard yapmak istiyorum diyenler şimdiden kar tatili için hazırlıklara başlamış bile.
Siz de karla kaplı kartpostal coğrafyalarda oksijene doyup stres atmak, şarap, sucuk ekmek veya alabalık keyfi yaşamak istiyorum diyorsanız zirveler ve yenilenen pekçok kayak merkezi sizleri bekliyor.

Her yaşa uygun spor: Kayak
Anavatanı Norveç olan kayak, adrenalini seven snowboard meraklılarının da artmasıyla birlikte oldukça revaçta olan bir spor haline geldi.
Özellikle 4-5 yaş itibariyle her yaştan insanın uygulayabileceği ekonomik bir spor ve eğlence dalı olması da kayak sporunu cazip hale getirmiş durumda.

Antalya’dan Erzurum’a İsviçre’den Fransa’ya pekçok alternatif


İklimi ve coğrafi konumu ile kayak sporunda güçlü bir potansiyele sahip ülkemizde Uludağ ve Erciyes’in yanı sıra Bolu Kartalkaya, Erzurum Palandöken, Gümüşhane Zigana, Isparta Davraz, Kars Sarıkamış, Antalya Saklıkent, İzmit Kartepe, Ağrı Bubi Dağı, Kastamonu Ilgaz gibi bölgelerde yoğun olarak kayak yapılıyor.

Yurtdışında ise İsviçre, Fransa, İtalya, Almanya ve Avusturya’daki popüler kayak merkezlerinin yanısıra son yılların yıldızı parlayan ülkelerinden Bulgaristan bu sezon tercih edebileceğiniz bir lokasyon olabilir.


ULUDAĞ
Aralık ayında başlayıp mart ayına kadar devam eden kayak mevsiminin en gözde merkezlerinden biri Bursa'daki Uludağ. İlk kez 1933'te bir otel açılan Uludağ'da şu an 16 otel ve 20 civarında pist bulunuyor.
Bu nedenle Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağı da olan Uludağ, kayakçıların farklı seviyelerdeki pistlerde kendilerini deneyebilecekleri, kayak yapmayanlarınsa kafelerde dağ havası eşliğinde salep veya sıcak şarap içip vakit geçirebileceği popüler bir kayak merkezi olmuş durumda.
2011’de uygulanmaya başlayacak tek kart sistemi için ciddi yatırım yapılmış. Buna göre Uludağ’da tatilcilerin birinci ve ikinci bölgede 16 pistten özgürce faydalanabileceği kart sistemiyle adı sisteme girilecek ve piste giriş-çıkışı tespit edilebilecek kayakseverlerin kaybolmalarının önüne geçilmesi planlanıyor. Pistte kalış süresinin 2 saatten 5 saate çıkacak olması da diğer artılarından.
Bu yılki yeni bir uygulama da telesiyej. Ağaoğlu My Resort tarafından yapılan yeni üstü kapalı telesiyej tesisleri ile saatte 4.000 kişi taşınacak. Yeni tesis ile kayak yapmak isteyenler 1.850 metrelik mesafeye rüzgar ve soğuktan etkilenmeden 4.5 dakikada kolaylıkla çıkacaklar.

PALANDÖKEN

İdeal toz karı ve dik parkurlarıyla kayakseverlerin mekânı olan Palandöken, Erzurum'un 10 km güneyinde yer alıyor.
Dört ve beş yıldızlı otellerin bulunduğu kayak merkezi, havaalanına çok yakın olduğu için ulaşımı da oldukça kolay. Türkiye'nin en uzun pistine sahip olan kayak merkezi olma ünvanına da sahip Palandöken'de Mayıs ayına kadar kayak mevsiminin devam ediyor.
Slalom yarışmaları için tescilli pistlerin yanısıra beş tane telesiyej, bir tane teleski, iki tane baby lift, bir tane gondol lift hizmet veriyor.
Palandöken’de Oltu Cağ kebabı ve kadayıf dolmasını da deneyebilirsiniz.


ILGAZ

Kastamonu ve Çankırı illeri sınırında yer alan Ilgaz kayak merkezi, Ilgaz Milli Parkı içinde yer alıyor. Bu nedenle kış turizminin yanı sıra sahip olduğu doğal güzellikleriyle de ilgi çekiyor. Üç tesise sahip Ilgaz'da pist sayısı henüz çok fazla değil.
Kayak mevsimi Aralık ayında başlayıp Nisan'a kadar sürüyor. Sezon içinde kar kalınlığı 70 ila 250 cm aralığında. Kayak merkezinde bir adet çift iskemleli 1050m uzunluğunda telesiyej tesisi ile 1000m uzunluğunda teleski tesisi bulunuyor. Bunların yanında otelimize ait 350m uzunluğunda bir baby lift de mevcut. Termal tesisi ile de ilgi çeken Ilgaz sakin bir kar tatili isteyenler için ideal bir merkez.

KARTEPE

Günübirlik kayak keyfi yaşamak ve doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen İstanbullular için hem zamandan hem de paradan tasarruf edecekleri bir kayak merkezi Kartepe. Kocaeli'de bulunan, 12 farklı pistiyle farklı seviyelerdeki kayak severlere kayma imkânı sunan Kartepe'de bir tane beş yıldızlı tesis bulunuyor. Özellikle haftasonları çok kalabalık.
SARIKAMIŞ
Kar kalitesiyle ünlü Sarıkamış kayak merkezi, hem doğal güzellikleri hem de farklı seviyelerdeki yedi adet pistiyle kayakçıların ilgisini çekiyor.
Nisan ayına kadar kayak yapılabilen merkezde, iki tane devlet konaklama evi ve iki tane otel bulunuyor.
Sarıkamış, pistlerinin kalitesinden ziyade büyüleyici çam ormanlarının yarattığı masalsı manzarası ile ön plana çıkıyor. Oteller henüz yetersiz olsa da ekonomik bir tatil olsun diyenler için ideal.

KARTALKAYA
Türkiye'nin tanınmış kayak merkezlerinden Kartalkaya, Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ilinin güneydoğusunda yer alıyor. Üç büyük otelin bulunduğu kayak merkezi, Bolu il merkezine 38 kilometre mesafede. Yani İstanbul'dan da Ankara'dan da üç saatte ulaşılıyor.
Farklı zorluk derecelerinde parkurların bulunduğu Kartalkaya doğasının güzelliği büyülüyor. Merkez aynı zamanda Alp disiplini kayak ve tur kayağı için çok uygun koşullara sahip.

Eski Vali Recep Yazıcıoğlu tarafından yapımı planlanan Munzur Dağı'ndaki kayak pisti projesi 2011'de faaliyete geçiyor.
12 kilometre uzunluğundaki pist 6 bin metre uzunluğunda kurulmaya başlanan telesiyejle, saatte bin 500 kişiyi zirveye taşıyacak tesis, Erzincan havalimanına 9 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle Mayıs ayında bile kayakseverleri ağırlayabilecek.

FRANSA- Tignes

Lyon ve Cenevre havaalanlarına 3 saat uzakta bulunan kayak merkezi 2000 metrelik yüksekliği ile Avrupa’nın en yüksek resortü. Val D’isère’e bağlanmış olan 300 kilometrelik kayak pisti, dünyada teknik imkanları gelişmiş en güzel kayak alanı. 3500 metre yüksekliğindeki zirvesi ile Avrupa’nın en yüksek kayak alanlarından olan Tignes’de 10 km boyunca hiç telesiyeje binmeden kayma şansına sahipsiniz.
Her seviyedeki kayakçının zevkle kayabileceği kayak alanında usta kayakçılar için de off-pist uygulamaları mevcut.
Tignes’deki kayak alanı dünyadaki en iyi pudra karına sahip. La Vanoise Milli Parkı’nın tam ortasında yer alan, farklı panoraması ve el değmemiş slopları ile size eşsiz bir doğa zevki sunan Tignes’de 21 yeşil pist 66 mavi pist 34 kırmızı pist 14 siyah pist bulunuyor.

İSVİÇRE- Zermatt

Kayak için en yüksek çıkış noktası 3899 metre, en düşük iniş noktası ise 1620 metre. 30’a yakın zirveyi gören Matterhorn Dağı kentin simgesi.
Hem kaliteli hem doğal bir tatil istiyorum diyorsanız Zermatt bunun için biçilmiş kaftan. Avrupa’nın en güzel dağ manzarası burada diyebiliriz.
Alplerin büyüleyici havasını her şeyiyle yansıtan şehirde dar sokaklar, ağaç evler, koyunlar panoramik bir görüntü sunuyor. Kayak yapmasanız da, çevreyi gezip Alpleri seyretmek bile yetecektir. Keşfedilecek çok şey var.
FRANSA- La Plagne

La Plagne aileler ve kayağa yeni başlayanlar için ideal kayak merkezlerinden. Fransa Alpleri’ndeki 1250m ile 2000m arasında değişen yüksekliğe sahip merkezde dümdüz uzanan geniş ve kolay kayılabilecek pistler mevcut.
Karının en iyi kalite pudra cinsi olması nedeniyle adını tüm dünyaya duyurmuş olan La Plagne 11 bölgeye ayrılıyor. Dağ mimarisinin en güzel örneklerinin görülebileceği merkez pekçok şampiyonaya da evsahipliği yapıyor.

FRANSA- Val d’isere
Fransa- İtalya sınırında bulunan Val D’isère Cenevre ve Lyon havaalanlarına 3 saat mesafede. Dünyanın sayılı kayak merkezlerinden olan, tarihi taş ve ahşap evleri ile tam bir kasaba olma özelliği taşıyan Val D’isere, sahip olduğu kayak kültürü ile dünyanın sayılı kayak merkezlerinden biri.
“ La Vanoise” olarak bilinen 300 kilometrelik kayak alanı dünyanın en güzel pistlerinden. Özellikle iyi derecede kayabilen kayakseverlere tavsiye edilen Val D’isère konuklarına off-pist kayma imkanı da sunuyor. 21 yeşil pist 66 mavi pist 34 kırmızı pist 14 siyah piste sahip, sportif birçok aktiviteye ev sahipliği yapan resortte kışın Alplerin en prestijli yarışlarından olan “Ski World Cup” düzenleniyor.
Konforlu ahşap odalarda konaklayıp sauna, jakuzi ve masaj keyfi ile tüm yorgunluğunuzu üstünüzden atmak isterseniz tercih edilesi bir merkez.


İSVİÇRE- Courch-evel

Saatleri ve çikolatasıyla ünlü İsviçre’de Türkler tarafından en çok tercih edilen kayak merkezi burası. Kayak meraklılarının da kabesi sayılan Courch- evel, Fransız Alplerinde dünyanın en uzun pistlerine sahip Courchevel - Meribel - Val thorens adlı 3 vadinin birleşmesi sonucu ortaya çıkmış.
Kar, lüks ve eğlence birarada olsun istiyorsanız "les trois vallees" kayak merkezlerinden en popüler olanı. Michelin yıldızlı pek çok restoran mevcut.

BULGARİSTAN- Bansko

Bansko şirin ve tarihi bir Bulgar kasabası. 990 ile 2600 metre arasında toplam 65 km.uzunluktaki 13 piste sahip kayak merkezinde lift kapasiteleri de oldukça iyi ve saatte 14.200 kişi taşıyabiliyor. 44 adet technoalpine yapay kar makinesiyle karın yetersiz olduğu hava koşullarında bile keyifle kayak yapabilme konforunu sağlayabiliyor.
Her zorluk derecesine göre yapılmış pistler dolayısıyla diğer kayak merkezleri Borovets ve Pamporovo'ya nazaran daha çok tercih edilen Bansko’nun, muhteşem doğası ve tarihi kasabası görülmeye değer.
Snowboard'cular için de Funpark'ta zevk alabilecekleri bir parkurun yanısıra çocuklu aileler için 4-7 yaş arası çocuklara özel Ski Oyun ve Kayak Öğrenme Parkı hizmet veriyor.

AVUSTURYA, Lech

Avusturya Alplerinin en prestijli ve en güzel kayak merkezlerinden olan Lech, dağ mimarisinin en güzel örnekleriyle dolu ahşap evlere, lüks otel ve alışveriş merkezlerine sahip.
Yıl boyu süren yöresel ve uluslar arası sanat kültür etkinlikleri ile kış tatillerini geçirmek isteyenlerin uğrak yeri olarak bilinen Lech'deki en görkemli an, güneşin karlarla kaplı tepenin üzerinde battığı an.
Lech’te kayağın tadını tam anlamıyla çıkarabileceğiniz 84 adet teleferik, telesiyej ve teleski ile ulaşılabilen mavi, kırmızı ve siyah kategorilerde toplam 260 km uzunluğunda pistler bulunuyor.

İTALYA- Madonna di Campiglio

Madonna Di Campiglio’da, Avrupa’daki diğer kayak merkezlerine nazaran kar yağışı Kasım sonu başlıyor. Her seviyedeki kayakçılar için rahatlıkla kayma imkânı sunan 1550m- 2500m arasındaki yüksekliğe sahip merkez Avrupa’nın en çok tercih edilen kayak alanlarından.
Hemen yanında komşuları Folgarida ve Marilleva olduğundan kayak alanı oldukça geniş. Gitmişken buralar da görülebilir.
Derleyen: HÜLYA MERAL