cnntürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cnntürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bugün Birand'ı kaybettik...


Bugün Mehmet Ali Birand’ı kaybettik..Çok üzgünüm.
İlkokul yıllarımda gecenin biryarısına kadar oturup Yaser Arafat, Benazir Butto, Saddam Hüseyin, Gorbachov, Margaret Tahtcher, Turgut Özal, Abdullah Öcalan gibi isimlerle gerçekleşirdiği röportajları heyecanla izler, program bitene kadar uyumazdım.

Yıllar sonra İletişim Fakültesi’nde okurken öğrendim ki Birand, tek kanallı yıllarda, internet ve cep telefonu olmadan TRT’ye bu uluslararası röportajları yaparak çok önemli bir kapı aralamış, TRT tabusunu yıkmış, gazetecilikte çıtayı yükseltmiş..

Sorularındaki samimiyeti ve üslubumu, yoksa konuştuğu isimlerin önemli olduğunu tahmin etmem miydi beni ekranabağlayan (ilkokuldayken Yaser Arafat izleyen bir çocuk :) ) hatırlamıyorum ama ‘merak’ve ‘cesaret’ kelimelerini ve yıllar sonra, önemli isimlerle konuşabilme cesaretini bana izlediğim 32. Gün’lerin öğrettiğini biliyorum.
Öyle ya onun yaptığını yapabilmek için meraklı olmak, araştırma ve takibi sevmek ve en önemlisi herkeste olmayan ‘cesaret’e sahip olmak gerekirdi.

İyi analiz edebilme, atgözlüğüyle değil geniş bir vizyondan bakabilme, söylenmiş olanı değil yeni birşeyler söyleyebilme heyecanı, hoşgörüsü ve her düşünceye açık demokrat yönü O’nun ardından aklımda kalanlar..

Andıç Meselesi ve CNNTürk’le aralanan yeni kapı

Tüm bu nitelikler belki de O’nahayatının hem en zor hem de en keyifli anlarını yaşattı. Bir gazeteci olarak hayal edilmesi en güç ne varsa, O çoğunu hayata geçirdi. 1974 Kıbrıs Harekatı nasıl adının parlamasını sağladıysa 90’lı yılların sonu ve Andıç meselesi uzun yıllar canını sıktı. 1999’da CNNTürk'ün kuruluş aşamasında kendisi gibi meraklı ve gözüpek ne kadar genç isim varsa hepsiyle bir araya gelip bir marka yarattı. O yıllarda aynı yolda yürüdüğü isimlerin çoğu şu an televizyonların üst yönetiminde veya kendi kurdukları prodüksiyon şirketlerinde ‘üretmeye’ devam ediyor.

Birand Gazeteciliği
Birand gazeteciliği diye bir şey var sahiden. Türkiye’nin en çok izlenen haber bülteninin Birand’ın ismiyle anılması rastlantı değil. Bu coğrafyanın dinamiklerini iyi bilen, insanını ve sosyolojisini çok iyi analiz eden, lafla değil ürettikleriyle kendini ortaya koyan, olan bitene uluslararası çerçeveden bakabilen, gazetecilik deyimiyle ‘haber atlatan’ isimdi Birand.

Yaptığı belgeseller, yazdığı kitaplar Yakın Türkiye tarihine, gelecek kuşaklara ışık tutar nitelikte. Her biri yılların tecrübesinin süzgeçten geçirilmiş hali.

Malı (haberi) getirdin mi?

Yıllar önce teknoloji bu kadar yaygın değilken yurtdışından yeni getirdiği kamerayı özel haber yapması için ödünç olarak birlikte çalıştığı muhabire verip, muhabir kamerayı kaybettiğinde taşlayacağına ‘malı (haberi) getirdin mi?’ demesi hayata bakışıyla  ilgili de ipuçları veriyor..

Öcalan Parlementoya girebilir

EnverAysever’in Aykırı Sorular programında belli bir kitleyi karşısına alacağınıbile bile ‘Öcalan çok gecikilmezse, günün birinde Parlamentoya girebilir, partilideri olur, bu demokrasinin gereğidir, olmalıdır. Bunu yaparsa ancak Tayyip Erdoğan yapar, o güç Erdoğan’da var. Bu da 2014-2015'ten sonra olursa olabilir.”diyebilecek cesareti gösteren, en aykırı fikirlere bile sempatik üslubuyla yanıt veren Gazeteci’dir Birand. ‘Dünya değişir, değişen dünya içinderoller de değişir.’ cümlesiyle 71 yıllık hayatın özetini sunandır aynı zamanda.

Sağcısı solcusu, Kürdü Türkü, askeri, milliyetçisi ne yazarsa yazsın, ne konuşursa konuşsun, değişmeyecek bir gerçek var, bu kara parçasında yaşayan her kim varsa, bugün izlediği pek çok haberde O’nun kokusu var ve olmaya devam edecek..

Birand yok, haberleri sunmayacak bu akşam..Biz O’nu, sunduğu haberlerin  yanısıra, renkli saatleri, kalemleri, kravatları ve sevimli gülümsemesiyle hatırlayacağız..
Hülya Meral