kartal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kartal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

DÖRT MEVSİM ÇITIR ÇITIR BALIK: DİCLE FIRAT



Siz de balık yemeye çıkıp cüzdanı boşalarak mekandan ayrılanlardan mısınız?
Dört bir tarafı deniz İstanbul’da şüphesiz deniz ürünü yiyecek binlerce nokta, manzara izleyecek sınırsız alan var. Koca şehirde taze ve güvenilir deniz ürünü tatmak, balığın piştiği yağa, tavasına, sosuna güvenerek yiyebilmek  için hep alıştığımız ve bildiğimiz mekanlara gittiğimiz aşikar.
 

 Ben bu sefer bir değişiklik yapıp Kartal sahilde  günde ortalama 400 kişi ağırlayan  (bencilce gelecek ama çok da bilinmesini istemediğimJ) Dicle- Fırat’a gittim. Sahilde sıra sıra dizilmiş balıkçıların arasından girip deniz tarafına yürüdüğünüzde aradan bir vahaya açılıyor Dicle Fırat.
Ne salaş ne çok lüks. Deniz hemen yanıbaşınızda. Biraz ilerde tekneler ve balık tutmaya gelenler. Bir amca oltayı bir türlü denk getirip atamıyor. Yarım saat süren sabrını ilgiyle izliyorum.
 
 
Servis hızlı. Çalışanlar tertemiz. Mutfakta çalışanların ellerinde mutlaka eldiven var. Yediğiniz her şey el değmeden hazırlanıyor. (Kadın müşteri olunca böyle ayrıntılara dikkat ediyoruz..:) )
 
Önce açgözlülük edip birer porsiyon midye tava istiyoruz. Genelde şişe geçirilmiş kuş kadar midye yemeye alışkın gözlerimiz top top büyük midyeleri görünce zaten doyuyor. Midye bu kadarsa ana yemek hangi büyüklükte gelir acaba diye düşünürken nerdeyse menüdeki her balıktan söylüyoruz. Gidecekseniz tavsiyem çok çeşit ama yarımşar porsiyon olsun. Porsiyonları hem gözlerinizi hem midenizi şenlendiriyor çünkü.
 
Ortaya kocaman bir kayıkla roka salatası istiyoruz. İsterseniz çoban salatası ile harmanlayabiliyorlar. 
Midyelerden sonra ortaya tereyağlı karides güveç geliyor.

Tereyağını abartmışlar evet haklısınız:)

Dikkat, hemen ekmek banmamak gerekiyor, diliniz yanabilir..Karides havada uçarken deniz levreği ve sezonu açan hamsi tava geliyor. Levrek o kadar büyük ki bitirirsem diğerlerine yer kalmayacak, çözümü yarım bırakmakta buluyorum. Yanımdaki Su Ürünleri Mühendisi arkadaşım yediğim levreğin 2 senede büyüdüğünü söyleyerek özellikle balığın yanaklarını yemem gerektiğini salık veriyor.



En son istavrit tava ile finali yapıp balığa doymuş ve mutlu suratlarla, üstüne tatlı olarak ne yesek diye düşünürken irmik helvası ve sıcak helva seçenekleri arasından ikincisini tercih ediyoruz.
Sıcak Helva

Helvanın üzeri mekanın yoğunluğundan olsa gerek hafif yanmış. Üstteki tabakayı kaldırıp alttaki lezzete odaklanıyoruz, yanına hemen çaylarımız geliyor.
 
Mekandan ayrılırken o kadar küçük bir rakam ödüyoruz ki rakam doğru mu diye ikinci kez bakıyorum. Bu restoranın tek dezavantajı alkol servisi olmaması ama manzaraya ve yediğiniz gözü de gönlü de doyuran tabaklara değer. Avucumun içi kadar hamsi yiyip kalkan yemişim gibi hesap ödediğim, cüzdanımı boşaltan (!) restoranlardan sonra burası benim için bulunmaz bir vaha..
Canınız sıcacık ve taptaze balık mı çekti. Hadi atlayın arabaya, kırın direksiyonu Kartal’a.
Afiyet olsun..





Hülya Meral

Soru, görüş ve yorumlarınız için lütfen bana yazın..

hulya_meral@hotmail.com
twitter.com/hulyameral
Facebook: Hülya'nın Valizi