BİR ZAMANLAR ANADOLU'DA


Bir Zamanlar Anadolu'da'yi izledim bugün. Nüktedan kısımların yanısıra fotoğrafik öğelerin mükemmel olduğunu belirtmeliyim. İlk kareye ve film boyunca süren ışığın tarlalarla, yapraklarla ve yollarla dansına bayılacaksınız.

Filmdeki muhtar ve doktor favori karakterlerim. Muhtar karakteri tek başına bile yıldızdı diyebilirim. Bu karakteri canlandıran, gerçek hayatta filmdeki ortamı birebir yaşamış olan doktor Erdal Kesal, Anadolu bozkırının tanıdık gelen 'güzide' simalarından birini başarıyla oynamış. Projenin fikir babası olan Kesal, senaryo yazımında Nuri Bilge Ceylan ve eşi Ebru Ceylan'a destek olmuş.

Buna ek olarak filmdeki oyunculukların her birinin ayırt edemeyeceğim kadar iyi olduğunu söylemeliyim. Taşra hayatının mutsuzluklarını ve sıkıntılarını güzel yansıtmışlar.

Nuri Bilge Ceylan tarzından hoşlanmayanlar filmi izlemesin derim, evet yine uzun karaler, gereksiz uzun sahneler, yine yavaş akan ama damakta kekremsi bir tat bırakip küt diye biten bildik Nuri Bilge Ceylan tarzı.


Üç Maymun'da 'evet artık Nuri Bilge filmleri biraz daha hızlı akıyor' demiştim, sözümü geri aldım. 'Bir Zamanlar Anadolu'da'yı izlemeye giderken heyecan, aksiyon beklenmesin yani:) Okuma yazmaya yeni başlamış çocuğu ilk heceyi söktü sökecek diye beklemek gibi sabır isteyen bir süreç bu:)

İzleyince ne düşünürsünüz bilmem ama doktor ve savcının mutsuzluğunun yanısıra jandarma ve polis biraz ezik verilmiş.

Filmin sonundaki otopsi sahnelerinde mideniz kalkabilir..İzlemeye tahammül edemem derseniz bu sahneden sonra film zaten bitiyor, biraz izleyip çıkabilirsiniz de.

Favori cümlem Komiser Naci'den: Oğlum Araaap bu dünyada olacaksan halay başı olacaksın..!!

Bosna Hersek ve Türkiye ortak yapımı film ve ekibini 64.Cannes Film Festivali'nde aldığı Jüri Büyük Ödülü için tebrik etmek gerek.

İyi seyirler

Hülya Meral

Hiç yorum yok: