Adını Oğuz Atay’ın ‘Korkuyu
Beklerken’ adlı kitabında olmayan bir dilde mektuplar yazan örgütün adından
alan Ubor Metenga, bir edebiyat buluşması.
Güncel Türk edebiyatının genç ve değerli kalemlerinden, her kitabını merakla beklediğim yazarlar Yekta Kopan, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy Üçlemesi’nin Oğuz Atay’ı anmak için Salon İKSV’de edebiyat meraklılarıyla bir araya geldikleri Buluşmalar’ın Şubat ayı seçkisi, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz reklamcı, şair ve yazar Hulki Aktunç’un ‘Lodos Düğünü’ isimli öyküsüydü.
Ayda bir
kez gerçekleşen Buluşmalar’dan arkadaşım sevgili Sergül Sungur
(fistikyesili.com) sayesinde haberdar oldum. Mart ayındaki etkinliğe yer kalmaz telaşesiyle hemen
rezervasyonumu yaptırdım ve nihayet 27 Mart’ta Tomris Uyar’ın ‘Dikkat Kırılacak
Eşya’ öyküsünü çözümlemek ve biraz Tomris Uyar’ın kaleminin yol haritasını onunla
tanışmış ve kitaplarını hatmetmiş usta öykü yazarlarından dinlemek için Salon İKSV’nin
yolunu tuttum.
Biraz
erken varıp arkadaşlarımı beklemeye koyulmuşken hemen yan binasındaki Cafe Nero’da
kahvemi yudumlayarak birkaç sayfa çeviriyordum ki arkamdaki masadan Ayfer Tunç’un
coşkulu sesiyle ‘kadın ve şiddet’ konusunu çevresini sarmış okuyucularıyla
tartışırken, çözümler üretip analizler yaparken buldum.
Niyetim son kitabı ‘Yeşil
Peri Gecesi’ ile ilgili birkaç şey paylaşmaktı ama Ubor Metenga Buluşmaları
başlamak üzereydi. Bir dahaki sefere diyerek büyük bir kalabalıkla salona doğru ilerledim.
Etkinlik ‘Dikkat
Kırılacak Eşya’ öyküsünü fondaki bir erkek sesinden dinleyerek başladı. Güçlü bir
monolog ve iç ses üzerinden ilerleyen öykü, faşizmin bireyler üzerindeki
etkisinden bahsedip tüm salonu 1970’lere yolculuğa çıkardı.
Dinleme faslı bitip sıra çözümlemeye geldiğinde ilk sözü Ayfer Tunç aldı. Tunç, ‘karşılıksız diyalog’ olarak
değerlendirdiği öyküde, 1970’li yıllarla birlikte esen değişim rüzgarlarından, bu
değişimin insanlar ve insanların yaşam
biçimleri üzerindeki etkisinden söz etti.
Öyküyle adeta geçmişe götüren bir trene bindim diyen Tunç, ‘Beni etkileyen, doğrudan tarihe
götüren bir öykü Dikkat Kırılacak Eşya. 30 sene öncesinden bahsediyor. Dönemin izlerini taşıyor.
İlk okuduğumda romandaki karakteri kadın sandım, erkek olduğunu sonradan fark
ettim. Kadınsı imgelerle yürüyen bir anlatı. ‘Gavur sigarası’ imgesiyle sınıf
meselesine, ‘imzasına aşık bir erkek’ tanımlamasıyla burjuva sınıfına bir atıf
var. Örneğin burjuva kadını terimi o
zaman farklıydı. Sınıfsal değişim, kodlar, okuma biçimi zamanla değişiyor. Şimdi
burjuva kadını terimi yok. ‘Kat sahibi olmak’ sınıfsal değişimin göstergesiydi.
Sol
kültürün dayatmaları vardı o dönem. Çay partisine gitmek, makyaj yapmak,
davetlere gitmek bizim kuşağın kadın olmak konusunu ortaya koymasında bayağı
zor bir dönemdi sol jargondaki erkeklerde. Bugün
sesimizi çıkardığımız şeylerin o zaman olağan algılandığı bir dönemden söz
ediyor kitap.’ dedi.
Tomris
Uyar’ın romana hiç yüz vermediğini, öyküde ısrarcı olduğunu öğrendiğim
çözümlemede Murat Gülsoy, Uyar’ın romanı 'kötü yola düşmüş edebiyat' olarak
algılayan bir görüşten geldiğini söyledi.
Toplumsal statüyü simgeleyen imza
imgesine değinerek öyküdeki karakterin ‘Resim..Tehlikeli olabilirdi, bıraktım.
Konuşmak da tehlikelidir. Hele konuşmayı bir kez unutmuşsan.' cümlesini
değerlendirerek adamın iyi eğitim almış,
konformist, ileriye dönük hedefleri olan ama bunu bir türlü yapamayan, pek çok
arayışı olan biri olarak tasvir edildiğinden bahsetti.
Yekta
Kopan da öyküyü okurken Ayfer Tunç gibi öykünün çok geç bir noktasında anlatıcının
erkek olduğunu fark ettiğini belirterek "Bir ‘zihin içi hesaplaşma’ mı ‘iç ses’
mi diye karar veremedim. Karşılıksız diyalog bir yerden sonra karşı taraf var mı yok
mu sorusunu sormanıza neden oluyor. ‘Birayla kauçukları silerken’, ‘toz
bezleri’ gibi detaylardan anlatıcıyı kadınların içinde yetişmiş ve kadınlardan
bu anekdotları almış bir erkek gibi düşündüm.
Öykü
faşizm ve faşizmin sıradan etkilerini, yukarıdan aşağıya inen değil aynı hizada
sürekli genişleyen bir alan olarak anlatıyor." diyerek bir saat süren etkinliğin son cümlelerini söyledi.
Bir sonraki etkinlik Onat Kutlar’ın İshak adlı kitabından bir öykü olacak.
Can
Yayınları’nın desteğiyle ücretsiz olarak düzenlenen Ubor Metenga Buluşmaları’na
katılmak için İKSV’nin rezervasyon@iksv.org
adresine mail atıp isim yazdırmak yeterli.
HÜLYA MERAL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder