spor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
spor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Londra, New York ve Rotterdam’ın RETRO BERBER SALONLARI



Sıcak bir ‘hoş geldiniz’ ve soğuk bir içecek. Güven tazeleyici rahat, sağlam, deri döşeme koltuklar. Ayaklarınızı dinlendirmek için hazırlanmış açılıp kapanabilen portatif deri metal karışımı levha. Saat kavramının olmadığı bu berber koltuklarında, hiçbir şey düşünmeden sadece oturun, soluk alın, soluk  verin, rahatlayın.

Erkeklerin vahası, arka bahçesi berberler..Aslında hiç de küçümsenmeyecek kadar önemli bu özel alanlar, vücudunuzun ve ruhunuzun restorasyona ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz her an kendinizi atabileceğiniz mabet gibi. Sıcak havlular, losyonlar, aftershave’ler, tıraş sonrası masaj ve  ferahlatıcı kokularıyla vücudunuzu yeniden canlandırmak ve tazelemek için  her zaman erkeklerin favorisi berberler.



Berber salonları ve berber koltuğu, oturduğunuz an sadece vücudu yenileme işlevi görmüyor. Bu salonlara aynı zamanda sorunların paylaşıldığı ‘yarı psikiyatrist koçu’, hem de sosyalleşip yeni insanlarla tanışmanın yolunu açtığı için ‘yarı erkekler kulübü’ diyebiliriz. 




Burada tanışan pek çok erkek, çıkışta bir iki kadeh bir şeyler içmek için veya haftasonu golf veya tenis oynamak için sözleşiyor, kulüplerde bir araya geliyor.


Şimdilerde Londra, Newyork ve Rotterdam’daki müşterilerine modern saç kesimi uygulayan bazı berberler, retro koltuklar ve vintage dekorasyonlarıyla The Mad Men etkisi yaratıyor. Etkileyici, davet eden kokular, müzik, içecekler ve retro-cool ortamıyla bu berberler ve salonları çok havalı.

Londra – The Barber at Dunhill
1893’te kurulan Dunhill, mozaik duvarları, ustaca düşenmiş salonu ve ince detaylarıyla berber koltuğunda oturduğunuzu hatırlatan dekorasyonuyla ilgi çekici. Geleneksel old-fashion saç tarzını seven erkeklerin favorisi olan salona, sadece üyeler girebiliyor. Üyeler için sofa, bar ve suit odalar her daim hizmet veriyor. Saça, sürtünme yöntemiyle masaj uygulanıyor. Sıcak tıraş ve ayak masajı ile ünlü. Bir yaşam stili deneyimi sunan Dunhill’de sigaranız cool bir çakmakla yakılıyor.

Londra- Ted Baker Grooming Room & Ottoman Lounge
Türk berber Mustafa yönetimindeki Ted’s’te saça sakala çeki düzen verdirirken Osmanlı havasını yaşıyorsunuz. Duvarlarda Osmanlı mozaiğine yer verilmiş, yerlerde ise Anadolu desenleri taşıyan halı serili. Berberler Türkiye’den geliyor. Dekorasyonunda retro, ağır koltuklar kullanılmış. El masajı ve Türk kahvesi servisi ile ünlü. Şampanya ve craft bira da servis ediliyor. Müşteriler salondan çıkarken sihirli bir halıda uçar gibi hissettiklerini dile getiriyor.



Edinburgh – Ruffians
Dekorasyonunda eski okul masaları kullanılan salon, gizli aynalarıyla ünlü. İçeriye girdiğinizde kendinizi önce bir ofise girmiş gibi hissediyorsunuz ama berber ekipmanlarını usturayı, tıraş fırçasını, tarakları görünce saç- sakal tıraşı için orada olduğunuzu idrak ediyorsunuz. Kullanılan vakum sistemiyle, dökülen tüyler çok kısa sürede müşteriler farkına varmadan temizleniyor. Sıranızı beklerken Ipad kullanabiliyor, kahve veya sezon içeceklerinden yudumlayabiliyorsunuz.



New York – Kiehl’s Spa 1851
Adından da anlaşılacağı gibi New York’un en eskilerinden. Bir duvarı kiremit kaplı, duvarın üzerine sanatçı Paul Cox tarafından motorsikletli kurukafa deseni çizilmiş. Bu eser önce Metropolitan Galery’de sergileniyor, ardından Kiehl’in duvarını süslüyor. Berber koltukları kalın, sağlam deri kaplama. Koltukların üzerinde yine salona özel olarak tasarlanmış kurukafa deseni çalışılmış.

Sheffield - Savills
İşletmecisi Joth Davies, 1930’larda kullanılan köpük makinesini kullanarak tıraş ediyor. Bu makinenin sadece kendisinde bulunduğunu eklemeden geçmiyor. Geçmişte kullanılan geleneksel saç modellerini modernize edip gençlere uyarlayan berber salonu, Sheffield tiyatrosunun Hamlet ve Othello oyunlarında sanatçılara hizmet vermiş.



Rotterdam – Schorem
Pek çok erkek burada tıraş olmak için sıraya giriyor. Salonun işletmecisi Bertus iyi bir saç kesimi için ‘önce unisex bir berbere gitmelisin, yaşlı bir lady’nin yanına oturup saçını kıyaslamalı, sonra 16 yaşındaki bir genç kızın önerilerini dinlemelisin’ diyor. Bertus ekliyor: ‘Playboy okuyun, bira için, sigara için ve kötü şakalar yapın içinizden geldiği gibi’.


Londra – Murdock
Covent Garden’in göbeğindeki bu berber salonunda tıraş, Murdock’ın ‘perfect shave’ mottosuyla başlıyor, tıraş öncesi sıcak havlu ile kullanılan tatlı badem, bergamot veya portakal yağı masajıyla devam ediyor. Sıranızı beklerken viski veya Alman birası yudumlayabiliyor, 1970’lerin Playboy dergilerini karıştırabiliyorsunuz. Retro tıraş aksesuarları ve kremler satın alınabiliyor.




BETÜL MARDİN'DEN..




Ağzından çıkan her söze hayran olduğum kadın..Betül Mardin..
Çok sevdiğim, birkaç kez de iş dolayısıyla konuşma fırsatı bulduğum ünlü PR gurusu Mardin'in gençlere tavsiyesi düştü yine mailime. Paylaşmadan edemedim.

Bu listeyi size iletmemin ve bu bloğun varolma sebebi biraz da 7. madde..



83 yaşındaki Betül Mardin bakın neler söylemiş..



1. Her sabah spor yapacaksın. Günaşırı filan değil evladım. Her sabah.
2. Hep çalışacaksın. Üreteceksin. Beynin meşgul olacak, hep koşturman gereken işler olacak.
3. Günceli takip edeceksin. Haber izle, dergi, kitap, gazete oku. Gündemi yakala. Her konuda kendini update et. Yeni çıkan kitapları da bil, yeni açılan lokantaları da, bu sene moda olan renkleri de.
4. Evlilik ise şart değil, kafanı takma. Gerekli de değil. Hatta şöyle söyleyeyim: One problem less! (Bir problem eksik!)


5. Çocuk meselesine gelince... Ha işte, burada akan sular duruyor. Yapabiliyorsan yap. Birini bu kadar çok sevmek, onun sorumluluğunu taşımak sadece onu değil, seni de mutlu eder. Doğurmayacaksan, evlat edin. O zaman da senin çocuğun değişen bir şey yok. Evlat edinmeyeceksen de, manevi çocuğun olsun, birini okut, geleceğini şekillendirmesine yardımcı ol.


6. Günde bir kere et ye. Mutlaka her öğün sebze ve meyve ye. Kusura bakma, ben tatlı severim. Tatlıdan uzak dur diyemeyeceğim!

 
7. Ölümden sonra yaşamak istiyorsan, günlük tut. O küçük notlar, hem kendi hayatının tanıklığı, hem de yarına kalan bir bilgi kaynağı. Mesele benim babam, hiç düşünmeden 60 sene boyunca her gün Ece Ajanda'sına o gün olanları yazmış. Hâlâ açıp okuyorum ve çok faydalanıyorum.
8. Olumlu olacaksın.


9. Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin.


10. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği ve şerefsizliği olduğunu bileceksin!!


Betül Mardin:

1926 doğumlu olan Betül Mardin, Ünlü müzik yapımcısı Arif Mardin’in ablası ve tiyatro oyuncusu Haldun Dormen’ nin eski eşidir. Türkiye’ de halkla ilişkilerin temellerini atan kişilerden biri olarak bilinir.


Sevgiyle kalın..


HÜLYA MERAL

https://twitter.com/hulyameral








KENDİ EVEREST'İNİZE TIRMANIN


O bir dağcı
O bir fotoğrafçı
O bir kurtarıcı
O bir doğa adamı
O bir yolcu
O bir eğitmen
O bir sınır tanımayan
O bir sporcu
O bir fenomen
O aynı zamanda bir yazar...



Rusya tarafından 'Kar Leoparı' ünvanı verilen, 1994'te Everest Dağı'na tırmanan ilk Türk dağcı Nasuh Mahruki'den bahsediyorum.




Arama Kurtarma Derneği (AKUT) kurucu üyesi ve başkanı Mahruki, pek çok dergi ve gazetede yayımlanan makaleden sonra çıkardığı 7. kitabı 'Kendi Everest'inize Tırmanın' ile geçtiğimiz haftalarda okuyucusuyla buluştu.


Kendine hep büyük ve iddialı, aşılması zor hedefler koyan, bu hedeflere akılcı, planlı ve kararlı hareket ederek ulaştığını belirten Mahruki'nin 20 yıllık tecrübesini barındıran kitap pekçok kişiye rehber olacağa benzer.




Nasuh Mahruki ile Starbucks kahve eşliğinde sohbet etmek, sorular sormak, macera veya heyecan dolu tecrübelerini dinlemek isterseniz 29 Ocak 2011 Cumartesi günü saat 19.30'da Pera Müzesi'nde sevenleri ve okuyucularıyla buluşmak üzere orada olacak.

Pera Müzesi
Starbucks Coffee ile Kültür Sanat Sohbetleri
Nasuh Mahruki
20 Ocak Cumartesi
19.00 Starbucks Kahve Tadımı- Pera Café
19.30 Söyleşi- Oditoryum
Etkinlik ücretsizdir.
Sınırlı kontenjan nedeniyle rezervasyon yapılmalıdır.
Rezervasyon için:
Eda Göknar: 0212 334 09 12
Kitaptan İLK SÖZ:
Herkes bu yaşamda birşeyler başarmak ister. Herkes dünyaya izini bırakmak ister. Her can bilinmek ister. Ancak bunu elde etmek için yeteri kadar gayret etmesi gerektiğini unutur. İster ama arkasından koşacak inancı ve enerjiyi gösteremez. Bir- iki denemeden sonra işler umduğu gibi gitmezse hayata karşı yılgınlık gösterir, daha azıyla idare etmeye çalışır, küçük düşünür. Kendi potansiyelinin altında kalır ve yaşamına, kendine bence yazık eder. Oysa yaşamın olağanüstü fırsatlarının ve azı çok , iyiyi çok iyi hatta mükemmel yapabilme ve kötüyü iyileştirebilme mucizelerinin farkında olanlar, yaşamlarında hak ettiklerine inandıkları yeri gerçekten de hak etmeleri gerektiğini bilirler. Oraya ancak başararak ulaşılacağının farkındadırlar ve öyle yaparlar...N. Mahruki
Yayınlanan Kitapları:
Bir Dağcının Güncesi
Everest'te İlk Türk
Bir Hayalin Peşinde
Asya Yolları, Himalayalar ve Ötesi
Yeryüzü Güncesi
Vatan Lafla Değil Eylemle Sevilir
'Kendi Everest'inize Tırmanın' ile ilgili yorumlar:
  • Kitap hayatta tırmanacağınız veya tırmanmaya niyet edip de yılgınlığa uğradığınız kendi Everest'inize tırmanmanıza bir rehber niteliğinde adeta. Nasuh Mahruki kitapta olağanüstü anlatım dili ile insana müthiş bir motivasyon aşılıyor. Kitabı, hayatın her alanında kendi Everest'inize tırmanmakta zorlandığınız anda tekrar tekrar okuyabileceğiniz, danışabileceğiniz bir rehber gibi yanınızda taşımanızı tavsiye ediyorum. teşekkürler Nasuh Mahruki..

  • Yüzlerce kitap okudum. Beni bu kadar zirveye çıkaran, gerçek başarı ve mutluluğun anahtarını bu kadar harika ankatan başka bir kaynağa rastlamadım. Bu kitaptan yüzlerce alıp çevremdeki herkese hediye etmek istiyorum. Yüreğine ve eline sağlık.

  • Yaşanmışlıkla yoğrulmuş ve daha da güzel başarılara imza atılacağının habercisi olan bir kitap. herkes kendinden bir parça mutlaka bulacak. Okunup, anlanılması gereken bir değer. Teşekkürler...

Yazı: Hülya Meral

ZİRVEDE BEYAZ MUTLULUK


Bir fotoğraf karesi düşünün ki karşınızda karlı ve dik bir zirve var ve siz de karşısındaki zirvede kollarınızı açmış, gözleriniz kapalı, beyaz örtüyle kaplı manzaraya kanat açıyor, mis gibi havayı içinize çekiyorsunuz. Sonsuzluğu kucaklar, bulutlarla dans eder gibi..


Çevremdeki pekçok arkadaşıma “Kar sana ne hissettiriyor?” diye sorduğumda özgürlük, sonsuzluk, doğallık, saflık, bulutlarda uçmak gibi cevapların yanısıra en çok “mutluluk” cevabını aldım.
Kar, bizim gibi metropolde yaşayıp senenin birkaç günü beyaz örtüyü izleme fırsatı bulanlar için büyük oranda mutluluk kaynağı.
Yeniyıla gireceğimiz şu günlerde İstanbul’u kar kaplar mı bilinmez ama hepimizin kardan adam yapmak için sabırsızlandığına eminim:)



İstanbul’da geçireceğimiz beyaz mutluluk için birkaç gün yetmez, önümüz sömestr, kaymak, snowboard yapmak istiyorum diyenler şimdiden kar tatili için hazırlıklara başlamış bile.
Siz de karla kaplı kartpostal coğrafyalarda oksijene doyup stres atmak, şarap, sucuk ekmek veya alabalık keyfi yaşamak istiyorum diyorsanız zirveler ve yenilenen pekçok kayak merkezi sizleri bekliyor.

Her yaşa uygun spor: Kayak
Anavatanı Norveç olan kayak, adrenalini seven snowboard meraklılarının da artmasıyla birlikte oldukça revaçta olan bir spor haline geldi.
Özellikle 4-5 yaş itibariyle her yaştan insanın uygulayabileceği ekonomik bir spor ve eğlence dalı olması da kayak sporunu cazip hale getirmiş durumda.

Antalya’dan Erzurum’a İsviçre’den Fransa’ya pekçok alternatif


İklimi ve coğrafi konumu ile kayak sporunda güçlü bir potansiyele sahip ülkemizde Uludağ ve Erciyes’in yanı sıra Bolu Kartalkaya, Erzurum Palandöken, Gümüşhane Zigana, Isparta Davraz, Kars Sarıkamış, Antalya Saklıkent, İzmit Kartepe, Ağrı Bubi Dağı, Kastamonu Ilgaz gibi bölgelerde yoğun olarak kayak yapılıyor.

Yurtdışında ise İsviçre, Fransa, İtalya, Almanya ve Avusturya’daki popüler kayak merkezlerinin yanısıra son yılların yıldızı parlayan ülkelerinden Bulgaristan bu sezon tercih edebileceğiniz bir lokasyon olabilir.


ULUDAĞ
Aralık ayında başlayıp mart ayına kadar devam eden kayak mevsiminin en gözde merkezlerinden biri Bursa'daki Uludağ. İlk kez 1933'te bir otel açılan Uludağ'da şu an 16 otel ve 20 civarında pist bulunuyor.
Bu nedenle Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağı da olan Uludağ, kayakçıların farklı seviyelerdeki pistlerde kendilerini deneyebilecekleri, kayak yapmayanlarınsa kafelerde dağ havası eşliğinde salep veya sıcak şarap içip vakit geçirebileceği popüler bir kayak merkezi olmuş durumda.
2011’de uygulanmaya başlayacak tek kart sistemi için ciddi yatırım yapılmış. Buna göre Uludağ’da tatilcilerin birinci ve ikinci bölgede 16 pistten özgürce faydalanabileceği kart sistemiyle adı sisteme girilecek ve piste giriş-çıkışı tespit edilebilecek kayakseverlerin kaybolmalarının önüne geçilmesi planlanıyor. Pistte kalış süresinin 2 saatten 5 saate çıkacak olması da diğer artılarından.
Bu yılki yeni bir uygulama da telesiyej. Ağaoğlu My Resort tarafından yapılan yeni üstü kapalı telesiyej tesisleri ile saatte 4.000 kişi taşınacak. Yeni tesis ile kayak yapmak isteyenler 1.850 metrelik mesafeye rüzgar ve soğuktan etkilenmeden 4.5 dakikada kolaylıkla çıkacaklar.

PALANDÖKEN

İdeal toz karı ve dik parkurlarıyla kayakseverlerin mekânı olan Palandöken, Erzurum'un 10 km güneyinde yer alıyor.
Dört ve beş yıldızlı otellerin bulunduğu kayak merkezi, havaalanına çok yakın olduğu için ulaşımı da oldukça kolay. Türkiye'nin en uzun pistine sahip olan kayak merkezi olma ünvanına da sahip Palandöken'de Mayıs ayına kadar kayak mevsiminin devam ediyor.
Slalom yarışmaları için tescilli pistlerin yanısıra beş tane telesiyej, bir tane teleski, iki tane baby lift, bir tane gondol lift hizmet veriyor.
Palandöken’de Oltu Cağ kebabı ve kadayıf dolmasını da deneyebilirsiniz.


ILGAZ

Kastamonu ve Çankırı illeri sınırında yer alan Ilgaz kayak merkezi, Ilgaz Milli Parkı içinde yer alıyor. Bu nedenle kış turizminin yanı sıra sahip olduğu doğal güzellikleriyle de ilgi çekiyor. Üç tesise sahip Ilgaz'da pist sayısı henüz çok fazla değil.
Kayak mevsimi Aralık ayında başlayıp Nisan'a kadar sürüyor. Sezon içinde kar kalınlığı 70 ila 250 cm aralığında. Kayak merkezinde bir adet çift iskemleli 1050m uzunluğunda telesiyej tesisi ile 1000m uzunluğunda teleski tesisi bulunuyor. Bunların yanında otelimize ait 350m uzunluğunda bir baby lift de mevcut. Termal tesisi ile de ilgi çeken Ilgaz sakin bir kar tatili isteyenler için ideal bir merkez.

KARTEPE

Günübirlik kayak keyfi yaşamak ve doğayla iç içe zaman geçirmek isteyen İstanbullular için hem zamandan hem de paradan tasarruf edecekleri bir kayak merkezi Kartepe. Kocaeli'de bulunan, 12 farklı pistiyle farklı seviyelerdeki kayak severlere kayma imkânı sunan Kartepe'de bir tane beş yıldızlı tesis bulunuyor. Özellikle haftasonları çok kalabalık.
SARIKAMIŞ
Kar kalitesiyle ünlü Sarıkamış kayak merkezi, hem doğal güzellikleri hem de farklı seviyelerdeki yedi adet pistiyle kayakçıların ilgisini çekiyor.
Nisan ayına kadar kayak yapılabilen merkezde, iki tane devlet konaklama evi ve iki tane otel bulunuyor.
Sarıkamış, pistlerinin kalitesinden ziyade büyüleyici çam ormanlarının yarattığı masalsı manzarası ile ön plana çıkıyor. Oteller henüz yetersiz olsa da ekonomik bir tatil olsun diyenler için ideal.

KARTALKAYA
Türkiye'nin tanınmış kayak merkezlerinden Kartalkaya, Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ilinin güneydoğusunda yer alıyor. Üç büyük otelin bulunduğu kayak merkezi, Bolu il merkezine 38 kilometre mesafede. Yani İstanbul'dan da Ankara'dan da üç saatte ulaşılıyor.
Farklı zorluk derecelerinde parkurların bulunduğu Kartalkaya doğasının güzelliği büyülüyor. Merkez aynı zamanda Alp disiplini kayak ve tur kayağı için çok uygun koşullara sahip.

Eski Vali Recep Yazıcıoğlu tarafından yapımı planlanan Munzur Dağı'ndaki kayak pisti projesi 2011'de faaliyete geçiyor.
12 kilometre uzunluğundaki pist 6 bin metre uzunluğunda kurulmaya başlanan telesiyejle, saatte bin 500 kişiyi zirveye taşıyacak tesis, Erzincan havalimanına 9 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle Mayıs ayında bile kayakseverleri ağırlayabilecek.

FRANSA- Tignes

Lyon ve Cenevre havaalanlarına 3 saat uzakta bulunan kayak merkezi 2000 metrelik yüksekliği ile Avrupa’nın en yüksek resortü. Val D’isère’e bağlanmış olan 300 kilometrelik kayak pisti, dünyada teknik imkanları gelişmiş en güzel kayak alanı. 3500 metre yüksekliğindeki zirvesi ile Avrupa’nın en yüksek kayak alanlarından olan Tignes’de 10 km boyunca hiç telesiyeje binmeden kayma şansına sahipsiniz.
Her seviyedeki kayakçının zevkle kayabileceği kayak alanında usta kayakçılar için de off-pist uygulamaları mevcut.
Tignes’deki kayak alanı dünyadaki en iyi pudra karına sahip. La Vanoise Milli Parkı’nın tam ortasında yer alan, farklı panoraması ve el değmemiş slopları ile size eşsiz bir doğa zevki sunan Tignes’de 21 yeşil pist 66 mavi pist 34 kırmızı pist 14 siyah pist bulunuyor.

İSVİÇRE- Zermatt

Kayak için en yüksek çıkış noktası 3899 metre, en düşük iniş noktası ise 1620 metre. 30’a yakın zirveyi gören Matterhorn Dağı kentin simgesi.
Hem kaliteli hem doğal bir tatil istiyorum diyorsanız Zermatt bunun için biçilmiş kaftan. Avrupa’nın en güzel dağ manzarası burada diyebiliriz.
Alplerin büyüleyici havasını her şeyiyle yansıtan şehirde dar sokaklar, ağaç evler, koyunlar panoramik bir görüntü sunuyor. Kayak yapmasanız da, çevreyi gezip Alpleri seyretmek bile yetecektir. Keşfedilecek çok şey var.
FRANSA- La Plagne

La Plagne aileler ve kayağa yeni başlayanlar için ideal kayak merkezlerinden. Fransa Alpleri’ndeki 1250m ile 2000m arasında değişen yüksekliğe sahip merkezde dümdüz uzanan geniş ve kolay kayılabilecek pistler mevcut.
Karının en iyi kalite pudra cinsi olması nedeniyle adını tüm dünyaya duyurmuş olan La Plagne 11 bölgeye ayrılıyor. Dağ mimarisinin en güzel örneklerinin görülebileceği merkez pekçok şampiyonaya da evsahipliği yapıyor.

FRANSA- Val d’isere
Fransa- İtalya sınırında bulunan Val D’isère Cenevre ve Lyon havaalanlarına 3 saat mesafede. Dünyanın sayılı kayak merkezlerinden olan, tarihi taş ve ahşap evleri ile tam bir kasaba olma özelliği taşıyan Val D’isere, sahip olduğu kayak kültürü ile dünyanın sayılı kayak merkezlerinden biri.
“ La Vanoise” olarak bilinen 300 kilometrelik kayak alanı dünyanın en güzel pistlerinden. Özellikle iyi derecede kayabilen kayakseverlere tavsiye edilen Val D’isère konuklarına off-pist kayma imkanı da sunuyor. 21 yeşil pist 66 mavi pist 34 kırmızı pist 14 siyah piste sahip, sportif birçok aktiviteye ev sahipliği yapan resortte kışın Alplerin en prestijli yarışlarından olan “Ski World Cup” düzenleniyor.
Konforlu ahşap odalarda konaklayıp sauna, jakuzi ve masaj keyfi ile tüm yorgunluğunuzu üstünüzden atmak isterseniz tercih edilesi bir merkez.


İSVİÇRE- Courch-evel

Saatleri ve çikolatasıyla ünlü İsviçre’de Türkler tarafından en çok tercih edilen kayak merkezi burası. Kayak meraklılarının da kabesi sayılan Courch- evel, Fransız Alplerinde dünyanın en uzun pistlerine sahip Courchevel - Meribel - Val thorens adlı 3 vadinin birleşmesi sonucu ortaya çıkmış.
Kar, lüks ve eğlence birarada olsun istiyorsanız "les trois vallees" kayak merkezlerinden en popüler olanı. Michelin yıldızlı pek çok restoran mevcut.

BULGARİSTAN- Bansko

Bansko şirin ve tarihi bir Bulgar kasabası. 990 ile 2600 metre arasında toplam 65 km.uzunluktaki 13 piste sahip kayak merkezinde lift kapasiteleri de oldukça iyi ve saatte 14.200 kişi taşıyabiliyor. 44 adet technoalpine yapay kar makinesiyle karın yetersiz olduğu hava koşullarında bile keyifle kayak yapabilme konforunu sağlayabiliyor.
Her zorluk derecesine göre yapılmış pistler dolayısıyla diğer kayak merkezleri Borovets ve Pamporovo'ya nazaran daha çok tercih edilen Bansko’nun, muhteşem doğası ve tarihi kasabası görülmeye değer.
Snowboard'cular için de Funpark'ta zevk alabilecekleri bir parkurun yanısıra çocuklu aileler için 4-7 yaş arası çocuklara özel Ski Oyun ve Kayak Öğrenme Parkı hizmet veriyor.

AVUSTURYA, Lech

Avusturya Alplerinin en prestijli ve en güzel kayak merkezlerinden olan Lech, dağ mimarisinin en güzel örnekleriyle dolu ahşap evlere, lüks otel ve alışveriş merkezlerine sahip.
Yıl boyu süren yöresel ve uluslar arası sanat kültür etkinlikleri ile kış tatillerini geçirmek isteyenlerin uğrak yeri olarak bilinen Lech'deki en görkemli an, güneşin karlarla kaplı tepenin üzerinde battığı an.
Lech’te kayağın tadını tam anlamıyla çıkarabileceğiniz 84 adet teleferik, telesiyej ve teleski ile ulaşılabilen mavi, kırmızı ve siyah kategorilerde toplam 260 km uzunluğunda pistler bulunuyor.

İTALYA- Madonna di Campiglio

Madonna Di Campiglio’da, Avrupa’daki diğer kayak merkezlerine nazaran kar yağışı Kasım sonu başlıyor. Her seviyedeki kayakçılar için rahatlıkla kayma imkânı sunan 1550m- 2500m arasındaki yüksekliğe sahip merkez Avrupa’nın en çok tercih edilen kayak alanlarından.
Hemen yanında komşuları Folgarida ve Marilleva olduğundan kayak alanı oldukça geniş. Gitmişken buralar da görülebilir.
Derleyen: HÜLYA MERAL





































NARÇEKİRDEKLERİ ile yeni bir başlangıç






Sevgili dostlar,

Uzun zamandır oluşturmayı planladığım, gezmeyi, eğlenmeyi, keşfetmeyi ve paylaşmayı sevenlerin buluşma noktası olacağını umduğum narçekirdekleri ile aklınıza gelebilecek pekçok şeyi bu ortamda toparlamayı umud ediyorum.
Seyahatten, spora, kültür sanattan güncel olaylara, modadan, teknolojiye, internete kadar aradığınız pek çok şey bu blogta uzunca zamanlar geçirmenize olanak sağlayacak. Sağlam fikrim var diyenleri, bunu ıskalama sakın diyeceğiniz konuları, (yediğiniz içtiğiniz sizin olsun) gezdiğiniz ülkeleri, şehirleri, keşfettiğiniz eğlence mekanlarını, restaurantları, modadaki son trendleri siz de benimle paylaşmayı unutmayın. Gelin birlikte narçekirdekleri gibi paylaştıkça çoğalalım.

Hülya Meral