Yirminci yüzyılda
düşünceleri, eylemleri, orduları, fanatik taraftarlarıyla dünyayı kasıp
kavuran, yıkıcı ve yakıcı savaşlara girişen, rüzgar gibi geçen diktatörler..Ve çoğu
zaman bu diktatörlerin kaderini belirleyen sevgilileri ve eşleri.
Belçikalı tarihçi- yazar Diane
Ducret yeni piyasaya çıkan ‘Diktatörlerin Kadınları’ isimli kitabıyla Mussolini’den
Hitler’e, Mao’dan Stalin’e dikta yoluyla iktidara gelmiş isimlerin özel
hayatlarını araştırarak arkalarındaki ‘gizli’ güçleri kaleme almış.
Şüphesiz her erkeğin
olduğu gibi güce, iktidara, otoriteye sahip bu erkeklerin de sevdikleri,
danıştıkları, iktidara gelmelerine yardım eden her biri birbirinden farklı pek
çok kadın vardı.
Ancak her birinin ortak noktası; bir diktatörü kendi
hayatlarından çok sevmiş ve aşkları uğruna her şeyi feda etmeye hazır olmuş
olmaları.
Romanya diktatörü Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena Çavuşesku kurşuna dizilirken |
Hitler’in aşkı uğruna
altı çocuğunu öldürmeye ve intihara karar veren Magda Goebbels ya da eşinin
işlediği suçları hazmedemeyerek intihar eden Nadya Stalin en etkileyici yaşam
öyküsüne sahip olan kadınlardan.
Stalin ve Nadya |
Tek bir eşe sahip
Miloşeviç’in esprili bir sözü var kitapta: ‘Her liderin arkasında bir sevgili
bulunur denir. Öyleyse ben asla büyük bir lider olamayacağım.’ ..
Slobodan Miloşeviç |
Dünyada bir milyondan fazla satan Diktatörlerin Kadınları, Destek Yayınları’ndan Dr. Elif Ertan çevirisiyle yayınlanmış.
Kitabın arka kapağı ise
ilgi çekici…
Adları İnessa, Clara,
Nadia, Magda, Felismina, Çiang Çing, Elena ve Catherine'ydi...
Adları Lenin, Mussolini, Stalin, Hitler, Salazar, Mao, Çavuşesku, Bokassa'ydı.
Onlar diktatörlerin kadınlarıydı!
Kimi fahişeydi, kimi eğitimli bir burjuva… Kimi geçici heveslerin, kimi büyük sevdaların kadınlarıydı. Adları büyük adamlar, adları küçük o kadınlara bazen tecavüz etti, bazen baş tacı etti. Ama o diktatörler dönüp dolaşıp o kadınlara sığındılar.
O kadınlar bazen eş, bazen dost, bazen akıl hocası, çoğu zaman sevgiliydiler; hem galip, hem mağlup, hem kurbandılar.
Ve dünyanın en ürkütücü erkeklerini cinselliklerini kullanarak zapturapt altına almayı başarmışlardı. Bazen gölgede kaldılar, bazen gerçek hükümdarlar oldular.
Bu kitapta o kadınların o erkeklerle karşılaşmalarını, baştan çıkarma taktiklerini, aşk ilişkilerini, siyasal rollerini, yatak hikâyelerini ve trajik kaderlerini bulacaksınız.
İyi okumalar
Adları Lenin, Mussolini, Stalin, Hitler, Salazar, Mao, Çavuşesku, Bokassa'ydı.
Onlar diktatörlerin kadınlarıydı!
Kimi fahişeydi, kimi eğitimli bir burjuva… Kimi geçici heveslerin, kimi büyük sevdaların kadınlarıydı. Adları büyük adamlar, adları küçük o kadınlara bazen tecavüz etti, bazen baş tacı etti. Ama o diktatörler dönüp dolaşıp o kadınlara sığındılar.
O kadınlar bazen eş, bazen dost, bazen akıl hocası, çoğu zaman sevgiliydiler; hem galip, hem mağlup, hem kurbandılar.
Ve dünyanın en ürkütücü erkeklerini cinselliklerini kullanarak zapturapt altına almayı başarmışlardı. Bazen gölgede kaldılar, bazen gerçek hükümdarlar oldular.
Bu kitapta o kadınların o erkeklerle karşılaşmalarını, baştan çıkarma taktiklerini, aşk ilişkilerini, siyasal rollerini, yatak hikâyelerini ve trajik kaderlerini bulacaksınız.
İyi okumalar
Hülya
Meral
Facebook:
Hülya'nın Valizi